Nonalkolik yağlı karaciğer hastalığının metabolik parametreler, controlled attenuation parameter, geçici elastografi, PNPLA3 RS738409 ve TM6SF2 RS58542926 gen varyantlari ile ilişkisi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ŞEYHMUS GETIREN

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Ayşe Nurdan Tözün

Özet:

Nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) dünyada bilinen en yaygın karaciğer hastalığı olup, histolojik olarak basit hepatosteatoz ile nonalkolik steatohepatit (NASH) arasında bir spektrumu içerir. Çalışmamızın amacı NAFLD ile metabolik sendrom, metabolik sendrom komponentleri, NASH’ i düşündürtecek parametreler (sonoelastografi ile ölçülen fibroz derecesi, karaciğer enzimleri), steatozu noninvaziv olarak gösteren “controlled attenuation parameter” (CAP), ultrasonografi ve genomik ilişki çalışmasında bulunan iki gen varyantı olan PNPLA3 rs738409 ile TM6SF2 rs58542926 ile ilişkisini belirmekti. Hastanemiz check-up bölümüne gelen hastalardan alkol alımı ve sekonder nedenler dışlandıktan sonra kalan 234 hastanın bu değerlerle ilgili labaratuar, görüntüleme ve antropometrik ölçümleri alındıktan sonra, gen varyantları için sekanslama yapıldı. CAP değerleri esas alındığında, ultrasonografi ile elde edilen grade 2 ve grade 3 skorları yağlanmayı iyi tahmin ederken, grade 0 ve grade 1 skorları yağlanmayı normal karaciğerden ayıramadı. Hepatosteatoz sırasıyla; kilolularda, insülin direnci olanlarda, erkeklerde, metabolik sendromu olanlarda, yüksek ürik asit, yüksek trigliserid, yüksek GGT, düşük HDL seviyesi olanlarda daha fazlaydı. Karaciğerdeki sertlik ise karaciğer enzimleri yüksek ve insülin direnci olanlarda daha fazlaydı. PNPLA3 gen varyantını taşıyanlar arasında sadece GGT yüksekliği daha fazla iken, bu mutasyonu homozigot olarak taşıyanlada fibroz derecesi, ALT ve GGT seviyeleri daha yüksek bulundu. TM6SF2 gen varyantı taşıyanlarda ise sadece trigliserid düşüklüğü ilişkili bulundu. NAFLD multifaktöryel bir hastalık olup, klinikte kilolular ve insülin direnci olanları basit steatoz için; yağlanma varlığında yüksek karaciğer sertliği ve karaciğer enzimlerine sahip olanları da NASH için değerlendirmek daha doğru olur.** Ultrasonografi düşük derece yağlanmada iyi bir yöntem değildir. PNLA3 gen varyantınının steatozdan çok, homozigot olması durumunda NASH’in nekroinflamatuar durumu ile ilgisi saptanmıştır TM6SF2 gen varyantının NAFLD ile ilgisi bulunmamıştır

 

Anahtar kelimeler: CAP, NAFLD, PNPLA3, sonoelastografi, TM6SF2

 

SUMMARY

Association Between Nonalcoholic Fatty Liver Disease and Metabolic parameters, Controlled Attenuation Parameter, Transient Elastography, PNPLA3 rs738409 and TM6SF2 rs58542926 Gene Variants

Nonalcoholic fatty liver disease (NAFLD) is the most common liver disorder and encompasses a histological spectrum that ranges from simple steatosis (NAFL) to nonalcoholic steatohepatitis (NASH). We aimed to establish associations between NAFLD and metabolic syndrome, components of this syndrome, noninvasive methods such as controlled attenuation parameter and ultrasound which detect steatosis, transient elastography which is another noninvasive method detecting stiffness of liver, two single nucleotide polymorhisms found in exome wide studies named as PNPLA3 rs738409 and TM6SF2 rs58542926. After excluding alcohol intake and secondary causes of hepatosteatosis; we investigated labaratory, imaging and anthropometric features as well as results of sequencing of two genes mentioned of 234 healthy individuals admitted to the check-up department of the hospital. While grade 2 and 3 steatosis detected by ultrasound could predict hepatosteatosis accurately, grade 0 and 1 could not differentiate hepatosteatosis and normal liver in accordance with CAP measurements. We observed higher degree of steatosis among indiviuals with high body mass index, insulin resistance, male sex, metabolic syndrome, high trigyceride, high GGT and low HDL levels, respectively. Liver was stiffer in subjects with high liver enzymes and insulin resistance. PNPLA3 gene variant was associated solely with high GGT levels. However, homozygosity for this SNP was associated with higher liver stiffnes, high ALT anf GGT levels. Except for low triglyceride levels, there were no differences in any parameter between normal and heterozygote individuals for TM6SF2 gene variant. NAFLD is a multifactorial disorder with insülin resistance playing an important role in every stage. Individuals who are overweight and have insülin resistance are most likely to have simple steatosis, while high liver stiffness and liver enzymes are more predictive for NASH in clinical practice. PNPLA3 gene variant is associated with necroinflammatory component of NASH rather than steatosis especially in homozygous state. TM6SF2 gene variant appears to be not associated with NAFLD.

Key words: CAP, NAFLD, PNPLA3, transient elastography, TM6SF2