Preimplantasyon Genetik Tanı Testinin Türkiye’deki Talasemi Taşıyıcısı Anne Adaylarına Uygulanmasına Yönelik Bir Araştırma


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Melike Menekşe

Danışman: Berna Eren

Özet:

Bir talasemi hastasının doğumunu önlemek için ‘prenatal tanı’ ve ‘preimplantasyon genetik tanı’ olmak üzere iki yöntem olmasına rağmen bunlardan sadece birincisi finansal olarak devlet tarafından desteklenmekte, diğeri ise genetik olarak uyumlu kök hücrelerinin nakli için gerekli olan verici kardeş durumunda desteklenmektedir.  Sağlık Bakanlığı’nın PGT konusunda kapsamlı yönetmelikleri vardır, ancak bu metot hala talasemi taşıyıcısı çiftlerin sağlıklı çocuk sahibi olmaları için tavsiye edilen ilk basamak değildir. Ayrıca, SGK’nın talasemi hastaları ve taşıyıcılarının sağlıklı bir embriyo ile hamilelik sürecine başlayabilmeleri için bir politikası bulunmamaktadır. Halbuki talasemili çocukların doğumu PGT sayesinde önlenebilmektedir.  Dolayısıyla ebeveynlerin PNT’nin var olan tek seçenek olmayıp PGT’nin daha iyi bir seçenek olabileceği konusunda bilgilendirilmeleri son derece önemlidir. Böyle bir bakış açısı oluşmuş gebeliği sonlandırma ihtiyacını ortadan kaldırması bakımından oldukça kayda değerdir. PGT sadece talasemi hastası doğum oranını azaltmakla kalmayıp aynı zamanda hayat boyu süren tedavi masraflarını da düşürecektir. Bunun da uzun vadede ülke ekonomisine katkıda bulunacağı açıktır.

Bu çalışmanın asıl amacı bütün taşıyıcı çiftlere PGT uygulamanın talaseminin görülme sıklığını düşürerek hastalığın ekonomik yükünü de azaltabileceğini tartışmaktır. Tartışmayı yürütürken konuyla alakalı istatistiksel verilerden, Sağlık Uygulama Tebliğinden (SUT) ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarından yararlanılmıştır. Söz konusu verilerin analizi sonucunda PGT uygulamasının uzun vadede devlete olan maliyetinin daha düşük olduğu bulgusuna rakamlarla ulaşılmıştır. Ayrıca dünya literatüründe de vurgulandığı üzere Türkiye’de de nadir hastalıklarla ilgili araştırmada, veri toplama ve değerlendirmede, konuyla ilgili tarafların bilgilendirilmesi ve eğitiminde görülen eksiklikler dile getirilmiş; bu eksikliklerin giderilmesiyle PGT’nin hemoglobinopati programına dahil edilip talasemi taşıyıcısı çiftlerin talasemili çocuk sahibi olmalarının önüne geçilmesi ve böylelikle var olan programların güncellenerek kamuya olan mali yükün düşürülmesi gerektiği önerilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Talasemi, Preimplantasyon genetik tanı, Hastalık yükü, Prenatal tanı, Hemoglobinopati