Yardımcı üreme teknikleri ile gebe kalan kadınlarda hcg günü progesteron seviyesi 1'den küçük ve 1-1,5 arasında olan hastaların ilk B-hCG değerlerinin karşılaştırılması


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Maltepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Klinik Embriyoloji Anabilim Dalı (Disiplinlerarası), Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Burcu Öztürk

Danışman: Belgin Selam

Özet:

Yardımcı üreme tekniklerinde (YÜT) implantasyon başarısını belirleyen ana unsurlar transfer edilen embriyoların kalitesi ve endometriyumun reseptivitesidir. In-vitro fertilizasyon (IVF) sikluslarında, hCG günü progesteron değerleri endometrium reseptivitesi ve gebelik oranlarını etkileyebilmektedir.

Bu çalışmanın amacı IVF sikluslarında, hCG günü progesteron seviyesi 1’den küçük ve 1-1,5 arasında olan hastaların ilk β-Hcg değerlerinin karşılaştırılmasıdır.Çalışmaya, 2010 ve 2019 tarihleri arasında Altunizade Acıbadem Hastanesi Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezi’ne (ÜYTEM) çocuk istemi ile başvuran ve açıklanamayan infertilite tanısı alan primer ve sekonder infertil, 20-43 yaş arası 2345 hasta dahil edildi. Bu hastaların verilerine arşiv dosyalarından ulaşılarak, hCG günü progesteron düzeyi < 1ng/mL ve 1-1,5 1ng/mL olmak üzere 2 grup oluşturuldu. İki grubun, gebelikte ilk β-Hcg değerleri karşılaştırıldı. Ayrıca gebelik, düşük, canlı doğum oranları ve doğumda gebelik haftası her iki grup için analiz edildi. Verilerin analizinde Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) 22 programı kullanıldı. İki yönlü P değeri < 0.05 anlamlı kabul edildi.

Verilerin değerlendirilmesi sonucu, iki grubun, gebelikte ilk β-Hcg değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark izlenmedi (156,83±6,99 vs 182,31±11,58, p=0.86). Gebelik, düşük, canlı doğum oranları ve doğumda gebelik haftası yönünden her iki grup için istatistiksel anlamlı fark izlenmedi. IVF sikluslarında, hCG günü progesteron seviyesinin gebelikte ilk β-Hcg değerlerini etkilemediği sonucuna varıldı.Progesteron değerlerinin endometrium reseptivitesi ve gebelik sonuçları üzerindeki etkisinin olmayışı sonucu bu çalışmada hasta sayısı ve demografik özelliklerinden kaynaklanabilir. Literatürde tartışmalı olan bu konuda geniş kapsamlı randomize kontrollü çalışmaların yapılması yararlı olacaktır.