XIII.National, I.International Blood Banking and Transfusion Congress of BBTST, Antalya, Türkiye, 8 - 12 Mart 2020, ss.289-291
Giriş: Kan ve kan ürünlerinin
uygun klinik kullanımı, transfüzyon tıbbı konusunda teorik ve pratik bilgi
birikimini gerektirir. Türkiye'de
Müfredat Geliştirme ve Standart Belirleme Sistemi Tıbbi Uzmanlık Kurulu
tarafından, Hematoloji Uzmanlık Eğitimi Temel
Müfredatı hazırlanmıştır. Bu çalışmada
hematologların transfüzyon tıbbı müfredatı ile belirlenen öğrenme
hedeflerine ulaşımını ve bu durumu etkileyen faktörleri belirlemeyi amaçladık.
Metot: 2013
yılından bu yana Türk Hematoloji Derneği
üyesi olan hematologlara transfüzyon tıbbı için müfredatı esas alınarak
hazırlanan anket "Survey Monkey" uygulaması ile uygulandı. Anket, Likert ölçeği ve teorik çoktan seçmeli
bilgi soruları ile öz yeterlilik değerlendirmelerinden oluşuyordu.
Sonuçlar: 213 hematologdan 54'ü (%25) çalışmaya katılmıştır.
Hematologların yeterlilik algıları klinik yetkinlik alanlarında ortalama 3,65 ± 0,73
(ortanca 3,60) olarak "Biliyorum ama yeterli düzeyde değil"; kan
bankacılığı alanında ortalama 3.31 ± 0.84 (ortanca 3.5) puan ile "biliyorum
ama yeterli düzeyde değil"; hemaferez ve transfüzyon tıbbı alanında
ise ortalama 4.04 ± 0.63 (ortanca 4)
"yeterli" olarak ölçüldü. Girişimsel işlemlerde hematologlar
mesleki yeterliliklerinin ortalama 2,79± 0,92 (ortanca 2,93) "Bir fikrim var, biliyorum ama
yeterli değil" olarak ifade ettiler. 13 teorik sorunun doğru cevabı
ortalama 6,96 ± 1,89 idi (ortanca 7). Kan bankası
rotasyonu yapan hematologlar yapamayanlara göre kan bankacılığı t(52) = -3.9, p <
.001, transfüzyon
tıbbı ve girişimsel alanlarda t(52) =
-2.2, p = .04 kendilerini çok daha yetkin
hissediyordu. Kan bankacılığı alanında yeterli olduğuna inanan hekimler,
transfüzyon tıbbında r(54) =
.67, p <.001 ve girişimsel işlemlerin r(54) = .85, p
<.001yönetiminde
de kendilerinden daha eminlerdi.
Tartışma: Bu çalışmada, hematologlar genellikle kan
bankacılığı alanında yeterli bilgiye sahip olmadığını düşünürken transfüzyon
tıbbı ve terapötik aferez gibi konularda kendilerini daha yetkin
hissetmistirler. Hematologlar,
uzmanlık yılları arttıkça transfüzyon tıbbı alanında kendilerine daha fazla
güvenmeye başlarken, kan bankacılığı ve girişimsel yeterlilik alanlarında
kendilerini hala yeterli donanımda hissetmiyorlardı. Mevcut sonuçlar,
hematologların kan bankacılığı alanını içselleştirmediklerini, yetkinliklerinde
güçlü olmadıklarını ve gerekli olmadıkça bu alanda çalışmak istemediklerini göstermiştir.
Transfüzyon tıbbı müfredatının ve öğrenme
hedeflerinin gözden geçirilmesi, kan merkezi rotasyonlarının içerik ve süresinin
standartlaştırılması ve çevrimiçi uzaktan eğitim programları ile desteklenmesi hematoloji
eğitimine olumlu katkılar sağlayabilir.