Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.19, ss.15-40, 2018 (Hakemli Dergi)
etik tartışmaları ve bu tartışmaların hukuk alanındaki karşılıklarını
tarihselleştirmektedir. 1970’li yıllardan önce yenidoğanların tedavileri ve engelli
yenidoğanlarla ilgili alınacak tıbbi kararlar, özel alanın bir parçası kabul edilerek aile
ve hekimlerin inisiyatifine teslim edilmişken; bu tarihten itibaren siyasal ortamın
değişmesi, kişi haklarına yönelik tartışmaların zenginleşmesi ve sağlık teknolojisinin
gelişmesiyle beraber yenidoğan uzmanları ve yasa koyucular da ne yapabileceklerini
ve ne yapmaları gerektiği üzerinde düşünmeye başlamışlardır. 1980’li yıllara
gelindiğinde; Baby Doe ve Baby Jane Doe olarak adlandırılan ve ağır engellerle doğan
iki bebeğin yaşam hakkına yönelik ortaya atılan fikirler CAPTA adı verilen çocuk
istismarını önleme yasasını beraberinde getirmiştir. Bu yasaya göre yenidoğanın
yaşam hakkı savunulmuş ve bunun istisnaları belirlenmiştir. Böylelikle “boşuna
tedavi” kavramı tıp hukukunun ve etiğinin önemli bir parçası haline gelmiş ve tıbbi
karar almanın belirleyici unsuru olmuştur.
This article reviews ethical debates in the U.S. concerning the right to life of
newborns with disabilities and the appertaining legal debates. While medical
treatments for newborns and newborns with disabilities were considered to be part of
the private field and handed over to the initiative of the family and physicians prior to
the 1970s; from this date on, with the change of the political environment, the
enrichment of the debate on the rights of individuals, and the development of health
technology, professionals of the domain of neonatology as well as legislators have
begun to think about what they should do, as well as what they can do. With the
1980s, the ideas rose about the right to life of two babies, known as Baby Doe and
Baby Jane Doe, born with severe disabilities, brought with it the law on the prevention
of child abuse, called CAPTA. With this law, the right to life of the newborn has been
defended and exceptions have been determined. Thus, the concept of "futile
treatment" has become an important part of medical law and ethics, and has become a
decisive factor in medical decision-making.