Pediatrik ALL hastalarında risk grubu belirlemede minimal kalıntı hastalık takibinin önemi: Ege Üniversitesi deneyimi.


Hekimci Özdemir H., Karadaş N., Önen Göktepe Ş. Ş., Ece D., Akıncı A. B., Önder Siviş Z., ...Daha Fazla

48. Ulusal Hematoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 1 - 05 Kasım 2022, ss.130

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.130
  • Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş ve Amaç: Akut lenfoblastik lösemi (ALL) ‘de izlem ve tedavinin yanıt değerlendirmesinde minimal kalıntı hastalık (MKH) takibi son dönemde giderek önem kazanmaktadır (1). Çalışmalar ALL tedavisinin ilk 3 ayında submorfolojik remisyon sağlanamamış hastaların nüks oranlarının yüksek olduğu göstermektedir (2,3). Bu çalışmada merkezimizde takipli, ALL tanılı hastalarda  tedavi  sonuçları  ve  MKH  takibinin  risk  gruplaması  ile  tedavi yanıtlarına etkisi değerlendirilecektir.

Gereç ve Yöntem: Ege Üniversitesi Pediatrik Hematoloji Kliniğinde, 0-18 yaş arası, ALL tanısı ile tedavi alan hastaların sonuçları ve MKH (real-time kantitatif polimeraz zincir reaksiyonu [PCR] yöntemi ile) takibinin ve sağ kalıma etkileri retrospektif incelendi.

Bulgular: Mayıs 2004-Haziran 2020 tarihleri arasında ALL tanısı alan, TR ALL  ve  BFM  tedavi  protokollerine  göre  tedavi  verilmiş  olgu  sayısı  245 olup  163  (%67)’ünde  MKH  sonucu  değerlendirildi.  Ortanca  yaş  62  ay (min=5,  max=219  ay),  olguların  %61’i  (n=150)  erkek,  %39’u  (n=95)  kız idi. Hastaların %10’u T hücreli, %89’ı öncül B hücreli, %1’i mixt fenotipik özellikte ALL’idi. Santral sinir sistemi tutulumu %12, diğer sistem tutulumu %5 oranında saptandı. Hastaların 44 (%17)’ü düşük, 108 (%44)’i orta, 90 (%37)’ı yüksek risk grubunda tedavi aldı. Sadece MKH çalışması sonucunda  15.  gün  değerlendirmesi  ile  23  hasta  risk  grubu  artışı  (12’sinde  orta risk, 11’inde yüksek risk grubuna geçiş) görüldü. Bunların 7’sinde t(12;21) pozitifliği vardı. Otuz üçüncü gün değerlendirmesinde MKH sonucu nedeniyle 11 hasta yüksek risk grubunda tedavi aldı. Otuz üç ve 78.gün MKH değerlendirmesine göre yavaş erken yanıt veren, YRG tedavi alan 27 hasta vardı ve bunların 15’i sadece MKH sonucu ile saptanabilir özellikteydi.Hastaların genel sağ kalım ortancası 85 ay (0-23 ay), 7 hastada indüksiyonda ölüm gözlendi. Beş yıllık genel sağ kalım oranı MKH bakılanlarda %93, bakılmayanlarda %77 olup farklılık istatistiksel anlamlıydı (log rank p<0,001). Tanı lökosit sayısı >100 000/mm 3 , 8.gün steroid yanıtı kötü olanlarda,  on  beşinci  gün  kemik  iliği  M3  morfolojide  olanlarda,78.gün  MKH sonucu  10 -3   üzerinde  olanlarda  genel  sağ  kalım  oranları  anlamlı  olarak düşük bulundu. Tüm grupta 21 hastada relaps vardı ve MKH bakılmayan grupta %13, MKH bakılanlarda %6 oranındaydı (p:0,055).

Sonuçlar: Bu çalışmada sadece MKH sonucu nedeniyle 33 (%13) hastanın risk  grubunun  arttırıldığı  görüldü.  MKH  hastalık  takibi  yapılanlarda  sağ kalım oranları anlamlı yüksek, relaps oranları daha düşük olduğu gösterildi. Bu sonuçlara bağlı olarak ALL hastalarında submorfolojik remisyon değerlendirmesin doğru risk gruplamada önemli olduğu bunun da MKH hastalık takibi ile sağlanabileceği gösterilmiştir.