Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.19, ss.227-245, 2017 (Hakemli Dergi)
Bu makale, geç Osmanlı İmparatorluğu döneminde modern ve merkezi tıbbı
meslekten olmayan sağlık çalışanları ile yeni ortaya çıkan modern tıbbın uygulayıcılarının
arasında tesis edilen sınırlar açısından değerlendirmektedir. Bahsedilen sınırlar yasal
çerçeve ve yeni bir eğitim sistemi getirilerek üretilmiştir. Bu makale, Başbakanlık Osmanlı
Arşivleri’nde belgelerin incelenmesi ile sınırların tanımlanma sürecine ilişkin çalışmayı
derinleştirmektedir. Bu sınırlar, gelenekselin modernle arasındaki farkı ayırmada ve
medikal aktörlerden oluşan farklı bir grup oluşturulmada etkili midir? Bu sorunun cevabı,
tıp alanındaki çok sayıda aktör için rekabet ortamının tanımlanmasıyla aranmaktadır.
Makale, sürecin temel sorunlarının yetersiz hekim sayısı ve merkeze olan mesafelerden
kaynaklandığını ve bu sorunların 1890'larda yerleşmiş bir Müslüman Türk meslek
örgütünün kurulmasına kadar ortadan kalkmadığını iddia etmektedir.
This article evaluates the establishment of a modern and centralized
medicine in terms of creating boundaries between lay practitioners and the new medical
staff in the Late Ottoman Empire. These boundaries were produced by the introduction of a
legal framework and a new education system. This article intensifies the study on the
process of definition of boundaries by a study of documents in the Prime Ministry Ottoman
Archives. Have these boundaries been effectual in differentiating the traditional from the
modern and setting a distinct group of medical actors? The answer to this question is sought
by the description of a competitive environment for a multiplicity of actors of the domain
of medicine. The article argues that the main problems of the process arose from the
insufficient number of physicians and remoteness to the center and did not vanish until the
foundation of a settled Muslim Turkish professional body in the 1890s