İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ 3. ENDOKRİNOLOJİ GÜNLERİ, İstanbul, Türkiye, 6 - 07 Aralık 2024, ss.19
Giriş: Subakut tiroidit tiroid bezinin viral etkenlere bağlı inflamasyonu ile karakterize genellikle boyun ağrısına ateş ve tiroid fonksiyon bozukluklarının eşlik ettiği bir durumdur. Çoğunlukla üst solunum yolu enfeksiyonlar sonrasında geliştiği bilinmektedir.. Hastaların bir kısmında tiroid bezindeki ağrı çeneye-dişlere-kulağa-boyuna doğru yayılabilir, yer değiştirebilir. Biz burada boğaz ve çene ağrısı nedeniyle başvurduğunda diş çekimi yapılan,bir süre antibiyotik kullanmasına rağmen şikayetleri düzelmeyen ve sonrasında subakut tiroidit tanısı konan bir vakayı sunmaktayız.
Vaka: Otuz Yedi yaşında erkek hasta acil servise boğaz ağrısı ve ateş şikayetleriyle başvurdu. Hastanın geçmiş tıbbi öyküsünde herhan- gi bir hastalığı yoktu, ailesinde de kronik hastalık öyküsü yoktu. Hasta yaklaşık 1 ay önce diş ağrısı nedeniyle diş hekimine başvurdu- ğunu,2 hafta önce yirmilik diş çekimi yapıldığını, antibiyotik kullandığını (amoksisilin-klavulanik asit) ancak şikayetlerinde bir düzelme olmadığını belirtti, yapılan ultrasonografisinde tiroid bezinde sorun olabileceğinin söylenmesi üzerine başvurduğunu iletti. Başvuru sırasında ateşi 39°C olarak ölçülen ve genel durumu stabil olan hastanın fizik muayenesinde tiroid lojunda palpasyonla ağrısı mevcut- tu. Hastanın kan tetkiklerinde: TSH: 0.019 mIU/L, FT4: 39.1 pmol/L (11.5 - 22.7 pmol/L), FT3 13.4 pmol/L (3.5 - 6.5 pmol/L), CRP: 15.30 mg/dL(<0.50 mg/dL), sedimentasyon 82 mm/saat idi. Tiroid Ultrasonografisinde her iki lobda boyutlar artmıştı, konturlar hafif lobüle idi,lobda parankim ekojenitesi solda daha belirgin olmak üzere yer yer düzensiz olduğu ve heterojen bir görünüme sahipti. Bu bulgular ile hastada subakut tiroidit tanısı kondu hastanın endokrinoloji servisine yatışı yapıldı. Öncesinde günlük aldığı nonsteroid antienflamatuarlar rağmen ağrısı devam eden hastaya metilprednizolon başlandı. Ateş kontrolü için parasetamol ve kalp hızını kontrol altına almak için propranolol başlandı.
Sonuç: Bu vaka subakut tiroidit tanısının hastanın şikayetleri ve klinik bulguları dikkate alındığında başlangıçta yanlış bir şekilde diş ağrısına bağlı olarak değerlendirilip diş çekimi yapılmasıyla, doğru tanının geç kalmasının tipik bir örneğidir. Benzer şekilde subakut tiroidit olmasına rağmen kulak enfeksiyonu, üst solunum yolu enfeksiyonu veya ateş yüksekliği nedeniyle hastaların subakut tiroidit tanısı almadan önce farklı kliniklerde özellikle antibiyotik tedavisi aldıkları ve subakut tiroidit teşhisi konana kadar zaman kaybettikleri gözlenmektedir. Bu vakada subakut tiroidit tanısının akla gelmesi hastanın gereksiz antibiyotik kullanımının ve gereksiz bir diş çekimi işleminden kaçınılmasını sağlayabiliriz. Bu vaka benzer semptomları olan hastalarda tiroid hastalıklarının da göz önünde bulundu- rulması gerektiğinin altını çizmektedir.
Kaynaklar:
Ross, D. S. (2017) The New England Journal of Medicine, 377(11), 1073-1082.
Cooper, D. S. (2003). The Lancet, 362(9398), 615-623.
Woeber, K. A. (2000) Thyroid, 10(9), 787-795.
Anaforoğlu, I. (2022) Arch Med Sci