Amaç: Suriye’deki savaş, insanların büyük gruplar halinde ülkemize sığınmasına yol açmıştır. Biz çalışmamızda bu duruma bağlı olan sosyoekonomik ve kültürel çeşitliliğin, gelişimsel kalça displazisinin cerrahi tedavisi üzerinde yol açtığı değişiklikleri araştırmayı amaçladık.

Yöntem: 2010-2019 yılları arasında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi Kli- niği’nde gelişimsel kalça displazisi nedeni ile cerrahi yapılan hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Çalışmaya teratolojik kalça çıkığı ve nöromuskuler hastalık nedenli va- kalar dahil edilmedi. Hastalar 2010-2015 (1. grup) ve 2016-2019 (2. grup) olmak üzere iki grupta incelendi. Retrospektif olarak hastala- rın uyrukları, yaşları, cerrahi tedavi yapılan taraf, uygulanmış olan cerrahi prosedür, te- davi öncesi kalça ultrasonu yapılıp yapılma- dığı not edildi. Çalışmaya yaş ortalaması 24,6 ay (4-120 ay) olan 108 (93 kız, 15 erkek) hasta dahil edildi. İstatistiksel analiz için SPSS 15.0 for Windows programı kullanıldı. Gruplarda oranlar Ki Kare Analizi ile test edildi. Sayı- sal değişkenlerin bağımsız iki grup karşılaş- tırmaları Mann Whitney U Testi ile yapıldı. Alfa anlamlılık seviyesi P < 0,05 olarak kabul edildi.

Bulgular: 1. grup 46 (41 K, 5 E), 2. grup ise 62 (52 K, 10 E) hastadan oluşuyordu. 1. grupta 42 Türk, 4 Suriye uyruklu hasta (%91,3-%8,7), 2. grupta 34 Türk 28 Suriye uyruklu hasta (%54,8-%45,2) toplamda ise 76 Türk, 32 Suriye uyruklu hasta bulunu- yordu. Elli yedi (%54,3) hastaya sadece yumuşak doku (medial ya da anterior açık redüksiyon), 31 hastaya (%29,5) asetabular çatı ameliyatı, 17 hastaya (%16,2) ise femo- ral osteotomi (derotasyon ve kısaltma) uy- gulanmıştı. Türk uyruklu hasta grubunda yumuşak doku ameliyatı sayısı 47 (%64,4), asetabular çatı ameliyatı 14 (%19,2), fe- moral osteotomi 12 (%16,4) iken Suriye uyruklu hasta grubunda yumuşak doku ameliyatı sayısı 10 (%31,3), çatı ameliya- tı sayısı 17 (%53,1) ve femoral osteotomi sayısı 5 (%15,6) ‘ti. Türk hasta grubunda kalça USG’si yapılmış olan hasta sayısı 33 (%44,6), Suriye uyruklu hasta grubunda ise 3’tü (%9,4). 2016-2019 yıllarında Suriye uy- ruklu hasta oranı 2010-2015 yıllarına göre istatiksel anlamlı yüksek, cerrahi işlem oranı ve takip süreleri anlamlı düşüktü (P < 0,001 P < 0,001 P < 0,028) Suriye uyruk- lu hastalarda USG oranı Türk uyruklulara göre anlamlı derecede düşüktü (P < 0.001). Suriye uyruklu hastaların anterior açık redüksiyon, Salter ve femoral osteotomi oranları istatistiksel olarak anlamlı derece- de yüksekti (P = 0,035 P = 0,003 P = 0,001).

Çıkarımlar: 2016-2019 yılları arasını kap- sayan ikinci grupta Suriye asıllı hastaların birinci gruba göre belirgin artmış olduğu göz- lenmektedir (%45,2 V %8,7). Suriye asıllı has- ta grubunda sadece 3 (%9,4) hastaya kalça USG si yapılmış olması, buna karşılık kalça rekonstrüksiyonu için daha yüksek oranda kompleks ameliyatların uygulanmış olması (%53,1 çatı ameliyatı), başarılı tedavi için erken tanının ve kalça USG uygulamasının önemini ortaya koymaktadır.