13. ULUSAL YARA KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 13 - 16 Aralık 2018, ss.58-59, (Özet Bildiri)
YOĞUN BAKIMDA BASINÇ YARASI OLGULARINDA RİSK FAKTÖRLERİNİN İNCELENMESİ
Ayper ÖNAL ALKAN, Arzu YILDIRIM AR, Songül ALGÜN, Güldem TURAN
GİRİŞ:
Basınç yaraları, hasta
bireylerin hastanede kalış süresini uzatarak mortalite ve morbidite oranını
önemli derecede etkilemekte ve hem hastaya bakım verenlerin yükünü hem de hasta
bakımının maliyetini arttırmaktadır.Yatan hastalarda daha sık olmakla
beraber oturur pozisyonda veya basıya uğrayan her vücut bölgesinde basınç
yarası meydana gelebilir. Bununla birlikte, kritik hastalar genellikle basınç
yarası için birden fazla risk faktörüne sahiptir. Sadece hareketsizlik değil,
sürtünme/kesme kuvvetleri, ileri yaş,
malnütrisyon, anemi, yoğun bakımda kalış süresi, mekanik ventilasyon,
düşük risk skalası skoru, fekal ve üriner inkontinans, dehidrate deri, kronik
hastalıklar, norepinefrin gibi vazopressorlerin kullanılmasının da basınç
yarası gelişiminde risk faktörlerini oluşturduğu tartışılmakla birlikte
ülkemizdeki durumunu yansıtan araştırmalar yeterli değildir.
Çalışmamızın amacı; basınç yaralarının risk
faktörlerini inceleyip gerekli düzenlemeleri yaparak basınç yarası gelişme
oranlarımızı azaltıp buna yönelik yoğun bakımımızda kendi bakım
protokollerimizi geliştirmektir.
MATERYAL METOT:
Hastanemiz bilimsel çalışma kurulundan numaralı izin alınarak (17073117-050.60) çalışmamıza başlandı. 01 Eylül 2017- 30 Eylül
2018 tarihleri arasında yoğun bakımımızda takip ve tedavi ettiğimiz hastalarda yaş,
cinsiyet gibi demografik veriler, , primer tanıları, yandaş hastalıklar, APACHE
II, SOFA,SAPS, GKS skoru, mekanik ventilatör gün sayısı, yoğun bakımda kalış süresi, basınç yarası gelişme
gün sayısı, basınç yarası evreleri ve bölgeleri, basınç yarası oluşum günü
braden puanı, belirlenen aralıktaki basınç yarası gelişme oranlarımız, Kreatinin,
Albumin, , C- Reaktif Protein(CRP),
Lökosit(Wbc), Hemoglobin(Hb) gibi laboratuar kan değerleri, nütrisyon
desteği, hastanın yoğun bakımdan çıkış şekli, immobilite durumu, inotrop
desteği alma durumu değerlendirildi. İstatistiksel analizler
için IBM SPSS Statistics 22 (IBM SPSS, Türkiye) programı kullanıldı.
BULGULAR:
Demografik
veriler, skorlar, yatış gün sayısı ve yandaş hastalıklar tablo 1’dedir.
Tablo 1: Çalışma
parametrelerinin minimum, maksimum, ortalama ve standart sapma değerleri
|
Minimum |
Maximum |
Ortalama |
Std.Sapma |
Medyan |
|
|
Yaş |
23 |
90 |
69,57 |
17,16 |
76,5 |
|
APACHE2 |
5 |
36 |
18,21 |
6,84 |
17,5 |
|
SOFA |
0 |
11 |
4,59 |
2,62 |
5 |
|
GKS |
3 |
16 |
12,02 |
3,40 |
13 |
|
SAPS |
3 |
78 |
41,00 |
15,90 |
39,5 |
|
Yatış Gün Sayısı |
7 |
107 |
41,14 |
24,98 |
35 |
|
Yandaş Hastalık Sayısı |
0 |
7 |
4,03 |
1,89 |
4,00 |
Yandaş
hastalıklardan en fazla Diyabet (DM) ,hipertansiyon (HT), kalp yetmezliği (KY),
kronik böbrek yetmezliğ (KBY)ve pnömoniye bağlı solunum yetmezliği ilk
sıradadır.
Basınç yarası bölge sayısı 1 ile 10 arasında
değişmekte olup, ortalaması 2.64±1.69 dır. Basınç yarası görülen bölgelerin dağılımları
Tablo 2’de görülmektedir. Olguların 57’si (%98.3) nutrisyon desteği almıştır.
Basınç yarası gelişme gün sayısı 2 ile 64 arasında değişmekte olup, ortalaması
19.14±14.14 gündür. Bradenskalası(basınç yarası geliştiği günün değeri) 9 ile
14 arasında değişmekte olup, ortalaması 10.83±1.73 medyanı 11’dir.
Tablo 2: Basınç yarası bölgeleri
|
n |
% |
|
|
Sacrum |
34 |
58,6 |
|
Topuk |
27 |
46,6 |
|
Bacak |
14 |
24,1 |
|
Scapula evre |
7 |
12,1 |
|
Gluteal |
6 |
10,3 |
|
Sırt ortası evre |
5 |
8,6 |
|
Torakanter |
5 |
8,6 |
|
Kulak |
4 |
6,9 |
|
Oksital bölge |
3 |
5,2 |
|
Molleid |
2 |
3,4 |
|
Sağ üst bacak |
1 |
1,7 |
|
Sağ güdük |
1 |
1,7 |
|
Sol ayak |
1 |
1,7 |
|
Koksix |
1 |
1,7 |
|
Sağ dirsek |
1 |
1,7 |
|
Dudak |
1 |
1,7 |
|
Burun |
1 |
1,7 |
|
Boyun |
1 |
1,7 |
|
Çene |
1 |
1,7 |
|
yara |
1 |
1,7 |
|
Diz kapağı |
1 |
1,7 |
|
Sağ ayak bileği |
1 |
1,7 |
|
Sol ayak üstü |
1 |
1,7 |
|
Sol omuz başı |
1 |
1,7 |
|
Sol kol altı |
1 |
1,7 |
|
Oksipital |
1 |
1,7 |
Yatış
gün sayısı ile sakrum evresi arasında pozitif yönlü, %47.3 düzeyinde ve
istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmaktadır (p<0.05). Albumin,
Wbc, Hb, CRP, Kreatininkan değerleriyle bölgeler ve evreleri arasında anlamlı
bir ilişki bulunmadı.
İmmobil
olguların bacak ve gluteal bölge evreleri, immobil olmayan olgulardan anlamlı
düzeyde yüksekdi (p<0.05). Hastalarımızın %55.2’si exitus olup, %44,8
hastane içinde başka kliniklere yada kurum dışına trasfer oldu.
TARTIŞMA-SONUÇ:
Bazı hastaların yoğun bakıma kabulünde dış kaynaklı
ya da yatış süresinin devamında tüm koruyucu önlemlere rağmen iç kaynaklı basınç
yaraları oluşabilmektedir. Uluslararası insidans oranları %8 ila %40 arasında
değişmektedir. Bizim kliniğimizde belirlediğimiz hedef oranımız %9 olup; 13
aylık ortalamamız %8,46 bulunmuştur. Bunda
yoğun bakımda aktif çalışan yara bakım hemşiresinin yakın takibi ve
klinik içi eğitimin rolü bulunmaktadır. Bizim
risk faktörleri ve yandaş hastalıklar tek
tek incelendiğinde basınç yarası oluşumunda etken olmamakla birlikte çoklu
faktörlerin basınç yarası oluşumunda etkili olabileceğini gözlemledik.