14. Ulusal Yara Kongresi, Antalya, Türkiye, 12 - 15 Aralık 2019, ss.134-135, (Özet Bildiri)
Giriş:
Basınç
yarası; sıklıkla kemik çıkıntılarda
basınç veya basınçla birlikte sürtünme ile oluşan deri ve/veya deri altında
lokalize doku hasarı olarak tanımlamaktadır.(1)
Hastaneye
yatan hastaların %9-13’ünde, yoğun bakımda yatanların %41’inde, basınç
yarası gelişebilmekte, mortalite riskini
dört kat arttırabilmekte ve yatış süresini en az 18-20 gün uzatabilmektedir.
Spinal kord yaralanması, alt
ekstremitelerde çoğul kırıkları, atelleri ve ayrıca sakral bölgede basınç
yaraları olan bireylerde gelişen gaita inkontinansı
hasta bireylerin konforunu olumsuz yönde
etkilediği gibi bireye bakım veren hemşirenin de iş yükünü arttırmaktadır(2). Fizyolojik
değişikliklerin yanı sıra hareketsizlik, nörolojik defisit, malnütrisyon, inkontinans , çinko, demir ve C vitamini eksiklikleri basınç
yarası gelişimini hızlandırmaktadır.(3)
Yoğun
bakım ünitesinde bilinci kapalı ya da günlük yaşam aktivitelerini yerine
getirmede bağımlı olan hasta bireylerde gaita inkontinansı gelişmektedir. Basınç yarasının tedavisinde hedef enfeksiyonun önlenmesi,
varsa giderilmesi ve yara iyileşmesinin hızlandırılmasıdır.(4)
Bağırsak
yönetim sisteminin (BYS) hem hasta hem
de bakım veren hemşireler açısından pek çok yararlarının olduğu bilinmektedir.
BYS, gluteal bölgedeki yaraların, yanıkların, ameliyat dikişlerinin, bu bölgeye
yakın yerdeki kateterlerin, invaziv girişim yerlerinin ve derinin gaita ile
kontaminasyonunu engeller. Cilt bütünlüğünün korunmasına yardımcı olur.(2)
Bağırsak yönetim
sistemin(BYS)’de kullanılan materyallere (silikon, vb.) alerjisi olduğu bilinen
hastalar, rektum ucunun BYS’nin
retansiyon ba-lonunun (30 cc’lik kısmının) kalmasına olaanak sağlayacak
darlıkta olmayan, anal sfinkter kasların kasılmasında sorunu olan hastalarda,
kronik konstipasyonu veya topaklaşmış gaitası olan hastalarda, rektal duvarında
bozulmaları/zedelenmeleri olan hastalarda, ciddi rektal kanamaları, Anal/rektal
darlığı olan hastalarda kullanımı uygun değildir(2).
Olgu:Hasta
B.İ. 71 yaşında, kadın , Morbid Obez.
Düşme sonrası Femur Boyun Kırığı gelişmiş. Bilinen DM, HT, AF,
Venöz Yetmezliği olan hastada solunum sıkıntısı gelişmesi üzerine 3. düzey
yoğun bakım ünitesine kabul edildi.
Hastanın
sağ - sol gluteal 15*15cm evre 3 basınç yarası dış kaynaklı olarak kaydedildi.
Hastaya sekonder pansuman yöntemi ile yara bakımı yapılmaya başlandı. İnkontinans
ve buna bağlı gelişen kontaminasyon nedeniyle pansuman süresi kısa sürdüğünden, bağırsak yönetim sistemi
uygulanmaya karar verildi. 5. haftanın sonunda nekrotik dokular yatak başı
cerrahi yöntemle debritman yapılarak aralıklı olarak temizlendi. 7. haftanın
sonunda nekrotik dokular temizlendikten
sonra granülasyon dokusu gelişmeye başladı ve pansuman süresinin uzamasıyla
beraber pasif kapama yöntemlerinden gümüş salınımı yapan özellikli ürünler kullanılmaya
başlandı. BYS uygulandıktan sonra basınç yarasında
iyileşmeler daha hızlı kaydedildi. 8. haftanın sonunda yarada kontraksiyon ve
epitel doku oluşumuyla beraber yaranın çapında küçülme görüldü. 10. haftanın
sonunda yara bakımı devam ederken hasta palyatif bakım ünitesine sevk edildi.
Sonuç:
Sonuç
olarak ; sakral , gluteal ve iskial çıkıntılardaki bölgelerde gelişen basınç yaralarının
kontrolünü sağlayabilmek için bağırsak yönetim sistemini kliniğimizde uygulamaktayız. Hastaya
sağladığı koruyucu önlemler ve bakım
veren hemşirelere sağladığı kolaylıktan dolayı kullanımını öneriyoruz.