Toplumsal Tarih Akademi, sa.6, ss.54-71, 2025 (Hakemli Dergi)
Osmanlı İmparatorluğu'nda, 19. yüzyılın sonlarından itibaren verem giderek daha artan bir şekilde tehdit olarak görülür hale gelmiştir. Bu dönemde, hastalığın toplu bir araya gelme yerlerinde yayılmasını engellemeye yönelik çabalar gösterilmiş, vereme karşı henüz ilaç ya da aşı bulunmadığından, sağlık propagandası geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinde önemli bir rol oynamıştır. Hekimler yalnızca meslektaşlarına yönelik bilimsel çalışmalar üretmekle kalmamış, aynı zamanda veremle ilgili bilgileri herkese yaymak amacıyla çeşitli kitaplar da yazmışlardır. Bu makale son Osmanlı dönemine ait tıbbi literatürdeki veremle ilgili olarak kaleme alımış kitapları inceleyerek çocuk sağlığı üzerine gelişen tıbbi nasihat literatürünü inceleyecektir. Tartışma, pronatalist politikalar ve modern devlet stratejileriyle iç içe geçmiş bir halk sağlığı perspektifini içerecek ve veremin yarattığı sağlık sorunlarına yönelik çözüm önerileri ve kişisel hijyenin toplumsal bir yükümlülük olarak tanımlanmasını ele alacaktır. Son olarak makale, halk sağlığı yaklaşımının tüberküloz özelinde nasıl şekillendiğini merkeze alarak, Osmanlı tıbbi literatürünün Batı bilimsel düşüncesiyle etkileşimini ve bunun çocuk sağlığı üzerindeki yansımalarını inceleyecektir.