Diyabet ve Tüberküloz birlikteliği: bir vaka-kontrol çalışması


Topsever F. P., Yakdırak E., Kocagöz A. S., Kocagöz T.

16. Aile Hekimliği Güz Okulu, Antalya, Türkiye, 12 - 16 Ekim 2022, ss.1-2

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1-2
  • Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Tüberküloz (TB), gelişmekte olan ülkelerde önlenebilir ölümlerin %25'ini oluşturan yüksek hastalık yüküne sahiptir. Son çalışmalar Diyabetin (DM) TB ile ilişkisini vurgulamaktadır, DM TB riski üç kat arttırmaktadır. İlişkinin çift yönlü olduğu tartışılmakta, bu nedenle her iki hastalıkta da diğer durum için tarama yapılması önerilmektedir. Öte yandan, birinci basamakta (BB) tarama için kullanılan bakım noktası testleri (“Point-of-care-test”, POCT) non-invaziv, kolay uygulamalı olmalı ve hızlı sonuç vermelidir. Dünya Sağlık Örgütü birinci basamak için idrar örneklerinde Mycobacterium Tuberculosis antijenini tespit eden bir test önermektedir. Ancak, bu testin genel popülasyonda duyarlılığı düşük (%4-10) bulunmuştur. Numune konsantrasyon yöntemlerinin testlerin duyarlılığını arttırdığı gösterilmiştir. Bu çalışma, testinin duyarlılığını yükseltmek amacıyla, idrarda uygulanan birinci basamak TB antijen tarama testi ile numune konsantrasyon yöntemini birleştirerek, TB(+) ve TB(-) bireyler arasında diyabet sıklığını karşılaştırmayı amaçlamaktadır.
Gereç ve Yöntem: Bu vaka-kontrol çalışmasına “olgular” (altın standart test; Löwenstein-Jensen besiyeri ile mikobakteriyel kültürle doğrulanan aktif TB tanısı alan erişkin (>18 yaş) bireyler) İstanbul'da bir göğüs hastalıkları hastanesinde yüksek prevalans ortamından seçilecektir. Eğitim aile sağlığı merkezine herhangi bir nedenle başvuran ve semptomu olmayan (ateşsiz ve ≥ 2 hafta öksürüğü olmayan), olağan riskli kabul edilen erişkinler “kontrol” (aktif TB negatif varsayımı ile) olarak katılacaktır. Kontrol grubunun temsili bir alt kümesinin, altın standart test ile aktif TB negatif olduğu doğrulanacaktır. "Vakalar" ve "kontroller", sosyodemografik ve klinik özelliklerinin yanı sıra, pre-diyabet veya diyabet prevalansı açısından değerlendirilecektir (Diyabet tanısı için belirlenmiş ICD-10 kodları ve/veya ADA kriterleri kullanılacaktır). Bütün katılımcılardan (TB tanısı almış vakalar dahil) alınan idrar numuneleri konsantre edildikten sonra, TB antijen testi ile taranacaktır. TB (+) “vakalar” ve TB (-) “kontroller” arasında iki kat artmış bir DM sıklığı (%33; TURDEP-II sonuçlarına göre Türkiye'de kaba diyabet prevalansı %16,5) saptamak için, toplam 212 katılımcının yer alacağı temsili bir örneklem büyüklüğü hesaplanmıştır (güç %80, anlamlılık düzeyi %0.05). Pre-diyabet ve diyabet varlığına ilişkin “olgular” ve “kontroller” karşılaştırılacaktır. Sonuçlar % olarak sunulacak ve risk, %95 Güven aralıklarıyla olasılık oranları olarak ifade edilecektir.
Bulgular: Çalışma plan aşamasındadır.
Sonuç: Diyabet’in TB ile birlikteliği ve risk faktörleri hakkında epidemiyolojik veriler sağlamanın yanı sıra, bu çalışma, numune konsantrasyon yöntemi artı POCT hızlı TB antijen testi ile birinci basamakta TB tarama yönteminin performansı (altın standart test ile kıyasla) hakkında bilgi verecektir.

 

 

Submitted version: 9.9.2022; 0233 nolu abstract