Akademik Veri Yönetim Sistemi
8. Uluslararası Tıp ve Sağlık Bilimleri Araştırmaları Kongresi, Ankara, Türkiye, 25 Aralık 2021, sa.284, ss.552-553
Giriş: Mal de Debarquement Sendromu (MdDS), uzun süreli pasif hareketliliğin ardından oluşan, hareket halinde değilken bile kişinin salınım hissetmesi durumudur. Tetikleyiciler arasında uzun süren uçak, araba, tekne ve tren yolcuğu gibi pasif harekete maruz kalma yatmaktadır. Pilotlar sürekli pasif hareketliliğe maruz kalan bir meslek grubudur. MdDS’ye bağlı oluşabilecek her türlü potansiyel handikap, telafi edilemeyecek sonuçlar doğurabilir. Bu çalışmada MdDS tanı standardizasyonunun sağlanması için oluşturulmuş ‘‘İstanbul Mal de Debarquement SendromuSemptom Ölçeği’’ aktif görev alan pilotlara uygulanmıştır. Çalışmanın primer amacı MdDS’nin pilotlar için potansiyel bir meslek hastalığı olduğunu standardize bir envanter kullanılarak göstermektir. Çalışmanın ikincil amacı ise pilotlarda MdDS hakkında bireysel farklılık oluşturmaktır. Yöntem: Çalışmaya aktif görev alan 18 yaş ve üzeri toplam 150 sağlıklı pilot dahiledilmiştir. ‘‘İstanbul Mal de Debarquement Sendromu Semptom Ölçeği’’ Google Forms ile link aracılığıyla katılımcılara uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmaya 37.47±11.140 yaş aralığında 69 kadın, 81 erkek dahil edilmiştir. Ölçekten elde edilen bulgulara göre, 4 saatten kısa uçuşlar için erkeklerin 32.1%’i şüpheli MdDS, kadınların 66.7%’si şüpheli MdDS’dir. Pozitif MdDS kısa uçuşlarda izlenmemiştir. 4 saatten uzun uçuşlar için erkeklerin 56.8%’i, kadınların 87.0%’si şüpheli MdDS’dir. Kadınların 9%’u MdDS pozitif olarak tespit edilmiştir. MdDS tanılarında, uçuş süresinden bağımsız olarak kadın popülasyonun MdDS yatkınlığı olduğu tespit edilmiştir. 18-27, 28-37, 38-47 ve 48+ yaş gruplarında kısa uçuşlarla uzun uçuşlar arasında MdDS skorlarında anlamlı fark görülmektedir. Sonuç: Bu bulgular istatistiksel olarak uçuş süresinin MdDS açısındanprimer etkili faktör olduğunu göstermektedir. Cinsiyetler arası duyarlılık puanları karşılaştırıldığında, literatürle uyumlu olarak kadınların MdDS duyarlılığının daha yüksek olduğu görülmektedir. Elde edilen bu bulgular ayrıca yaşla birlikte MdDS duyarlılığının da arttığınıgöstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Pilot, Pasif Hareket, İ̇ stanbul MDDS Semptom Ölçeği, Mdds, Kısa Uçuş, Uzun Uçuş
Abstract
Introduction: Mal de Debarquement Syndrome (MdDS) is a condition in which a person feels oscillating, even when not in motion, after prolonged passive activity. Pilots are a profession that is constantly exposed to passive mobility. Any potential handicap due to the MdDS could have irrecoverable consequences. In this study, the "Istanbul Mal de Debarquement Syndrome Symptom Scale", which was created to provide MdDS diagnosis standardization, was applied to active pilots.The primary aim of the study was to demonstrate using a standardized inventory that MdDS is a potential occupational disease for pilots. The secondary aim of the study is to create individual awareness about MdDS in pilots. Methods: A total of 150 healthy active pilots aged 18 and over, were included in the study. The “Istanbul Mal de Debarquement Syndrome Symptom Scale” was applied to the participants via the link using Google Forms. Results: 69 females and 81 males, aged 37.47±11.140 years, were included in the study. According to the findings from the scale, 32.1% of males had suspected MdDS and 66.7% of females had suspected MdDS for flights shorter than 4 hours. Positive MdDS was not observed on flights shorter than 4 hours. For flights longer than 4 hours, 56.8% of males had suspected MdDS while 87.0% of females had suspected MdDS. 9% of females were found to be MdDS positive. In MdDS diagnoses, it has been determined that the female population has MdDS susceptibility independent of flight time. Conclusion: These findings statistically show that flight time is the primary factor in terms of MdDS. When the sensitivity scores between genders are compared, it is seen that females have higher MdDS susceptibility, which is consistent with the literature. In addition, MdDS susceptibility increases with age, regardless of gender.