9.Kozmetik Kongresi, Antalya, Türkiye, 22 - 24 Şubat 2019, ss.11
Krem
Bazı Formülasyonları ve Aktif Madde Salınımı Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Buse.Ogel1,Elif
Begüm Yıldırım1, İrem Bahçıvan1, Feyza Şebnem Görür1,
Naz Gürbüz1, Pelin İyiköşker1,Ozan Savaşan2,Yasemin
Yağan Uzuner3
1-Acıbadem Mehmet Ali
Aydınlar Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi 3. Sınıf Öğrencileri,2- Acıbadem
Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi , Sağlık Bilimleri EnstitüsüDoktora öğrencisi,3-
Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi ,Eczacılık Fakültesi, Farmasötik
Teknoloji ABD Bşk
Kayışdağı
Caddesi, no:32 34732 AtaşehirAdres, yasemin.uzuner@acibadem.edu.tr
Derimiz dış ortama en çok maruz kalan organ olarak,
fiziksel ve çevresel stress faktörleriyle karşıkarşıya kalmasıı yanında,
kişisel nedenler, ürünlerin yol açtığı hassasiyetler, stratum korneumun
rejenerasyonu ile ilgili problemler gibi pek çok nedenle de sorunlarla
karşılaşan bir organdır. Gerek deri sorunlarını önlemek ve tedavi etmek, gerek
kozmetik amaçlar için krem, jel, losyon, çözelti, süspansiyon, köpük gibi
farklı formlarda çeşitli ürünler kullanılmaktadır. Uygun salım özellikleri olan
ve kozmetik istekleri karşılayabilen yarı-katı ürünlerin formülasyonları pek
çok farklı şekilde hazırlanabilirler (1,2). En uygun formülü hazırlamak için
belli yaklaşımlar varsa da, tanımlanabilir tek bir kılavuz yoktur. Etkin
maddeler belirlendikten sonra yardımcı maddeler ve formülün genel yapısının ne
olması gerektiği kararı formülatörün insiyatifindedir. Daha önce tasarlanmış
ürünlerden kazanılan deneyimler ve formülatörün bilgi dağarcığı bu konuda çok
önemli rolü oynasa da, ön formülasyon sırasında dikkat edilecek bazı genel
kurallar da doğru ürünün tasarlanması için çok önem taşır. Ürünün nasıl
uygulanacağı, hangi maddeleri ve derinin hangi katmanına etkin madde taşıyacağı
gibi konular, tasarımdan önce daha stratejilerin belirlenmesi aşamasında
derinlemesine incelenmelidir (3). Kasıtlı olarak penetrasyon yerine,etkin maddeyi
derinin yüzeyinde tutmasını isteyebileceğimiz ürünler de olabilir. Bu çalışmanın
amacı ürün tasarımında formülatörün ürün stratejilerini belirleyebileceği temel
kuralların belirlenmesi ve yol gösterici pratik ön formülasyon önerileri
sağlayacak deneysel yaklaşımların incelenmesidir. Farmakopelerde yer alan temel
bazlardan beş tanesi seçilerek, farklı oktanol/su partisyon katsayısı olan
model etkin maddelerle (salisilik asit, kafein ve askorbik asit) formüller
hazırlanmıştır. Bu kremlerin hidrofilik bir membran ( selüloz asetat)
kullanılarak Franz Diffüzyon hücreleri yardımı ile etkin maddelerin in-vitro
difüzyon profilleri izlenmiştir. Fosfat tamponlu salin (pH 7.4) reseptör
çözelti, 32 °C’de 350rpm hızda karıştırılmiştır. 15,30,45,60,90,120,150 ve
180.inci dakikalarda örnekler alınmış, UV ve/veya HPTLC ile madde miktar
tayinleri yapılmıştır. Testler her bir örnek krem ve model madde için 3 kez
tekrarlanarak ortalama ve standart sapmaları hesaplanmışır. Sonuçlar, model
etkin maddelerin partisyon indeksi ve bazdaki çözünürlüğü ile çok yakından
ilgilidir. Lipofilik olduğu için deriden kolay emilebilecek olsa da, bazın
içindeki çözünürlüğü nedeniyle tutulup az salınabilen etkin maddelerin
gözlenmesi, hem istenen kozmetik özelliklerde, hem yeterince etkin madde
salımını sağlayan bazların hazırlanması için, preformülasyon aşamasının ne
denli önemli olduğunu göstermiştir. Franz
Diffüzyon hücrelerinde selüloz asetat yerine insan derisi (epderma veya
stratum korneum tabakaları) kullanılarak bu çalışma
tekrarlanacaktır.
Kaynaklar
1.
Conway J. M., Brown M. C.,
Instructional design and assessment A Flowchart for Selecting an Ointment Base,
Am J Pharm Educ. 2014: 78(1):
16..
2.
Chang R-K, Raw,A, Lionberger,R,
Yu,L, Generic Development of Topical Dermatologic Products: Formulation
Development, Process Development, and Testing of Topical Dermatologic Products;
The AAPS Journal,2013: 15(1), 41-52.
3.
https://pharmaceutical.basf.com/en/Drug-Formulation/Skin-Delivery.html