Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği 14. Kongresi, İskele, Kıbrıs (Kktc), 13 - 15 Ekim 2022, ss.25
Amaç: Karaciğer nakil adayı bir hastada özellikle ileri derece portal ven trombozu varlığı ciddi bir cerrahi
strateji yanın da etkin bir pre-postoperatif yönetim gerektirmektedir. Merkezimizde yıllar içinde ,özellikle
Yerdel Grade 3 ve 4 portal ven trombozlu hastalar için, izlenen stratejilerdeki değişimin sonuçlarını
paylaşmak amaçlandı.
Metod: Kliniğimizde 2012 yılından bu yana yapılan 1213 karaciğer nakli hastasının verileri retrospektif
incelendi. Portal ven trombozlu hastalarda tromboz derecesi, preoperatif uygulanan antikoagulan tedavi, bu
tedaviye bağlı kanama komplikasyon gelişimi, ameliyatta uygulanan teknik, postoperatif retromboz oranı,
postoperatif antikoagulan tedavi tipi incelendi.
Bulgular: 118 hastada (%9,7) portal ven trombozu mevcuttu. Yerdel sınıflamasına göre grade 1,2,3,4 portal
ven trombozu oranları sırasıyla 31 hasta (%26,3), 42 hasta (%35,6), 30 hasta (%25,4) ve 15 hasta (%12,7) idi.
Tüm hastalarda trombofili paneli çalışıldı ve hematoloji konsültasyonu ile antikoagülan tedavi belirlendi.
Endoskopik kontrol ve gerektiğinde band ligasyonu sonrası erken yıllardan farklı olarak tüm hastalarda
antikoagülan tedavi başlandı. En sık tercih edilen antikoagülan tedavi düşük molekül ağırlıklı heparin idi.
103 hastada eversiyon trombektomi başarı ile uygulandı. 10 hastada venoportal anastomoz ve 5 hastada
renoportal anastomoz uygulandı.
Grade 3 trombozu olan 5 hastada preoperatif TIPS uygulanarak trombüs belirgin küçültüldü ve fizyolojik
anastomoz olanağı sağlandı. Postoperatif dönemde 5 hastada (%4,2) erken dönem re-trombüs tespit edildi. 7
hastada (%5,9) ise portal ven stenozu gelişti ve bu hastalara stent uygulandı.
Sonuç: Bir önceki dekadla kıyaslandığında ileri derece portal ven trombozu dahi etkin bir yönetimle karaciğer
nakli için rölatif kontrendikasyon olmaktan çıkmıştır. Multidisipliner yaklaşım ve ciddi bir cerrahi strateji bu
noktada temel rol oynamaktadır.