Psikiyatri’ de Gözlemden Kısıtlamaya Giden Süreçte Hasta Güvenliği


Bezaz T., Demiray T.

XII.ULUSLARARASI SAĞLIKTA KALİTE, AKREDİTASYON ve HASTA GÜVENLİĞİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 25 - 28 Nisan 2018, ss.19

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.19
  • Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Amaç : Bu çalışma; Psikiyatri klinikleri’nde hastayı sakinleştirmek amacıyla uygulanan kısıtlama tekniklerinden önce, hasta

gözleminin önemi, kısıtlamanın kalite göstergeleri ve hasta güvenliği üzerine olan etkisi üzerine yazılmıştır.

Giriş ve Gelişme : Kısıtlama psikiyatri’de; tecrit ve tespit uygulamalarını içeren, kendine ve başkalarına zarar verme düzeyi, intihar

riski yüksek, davranım bozukluğu nedeniyle terapötik ortamı bozan hastalarda kullanılan tedavi yöntemidir. (2).

Kısıtlama; uygun endikasyon ve nitelikte uygulandığında, yaralanmaları önleyen ve ajitasyonu azaltan, bir yöntemdir (4). Ama

bunun yanında, personel ve hasta üzerinde fiziksel ve ruhsal olarak travmaya da sebep olabilmektedir.

Bu nedenle, kısıtlama uygulamalarını önlemede, saldırganlık potansiyelini önceden fark etmek oldukça önemlidir. Nitelikli gözlem

ile saldırganlık belirtileri önceden fark edildiğinde hastanın saldırganlığını ve taşkınlığı (eksitasyon) önlemek mümkün olabilmektedir

(3).

Gözlem, özellikle psikiyatri kliniklerinde akut dönemde intihar ve saldırgan davranışları olan hastaların güvenliğini sağlamak için bir

müdahale yöntemi olarak kullanılmaktadır (2,3). Gözlem akut bakıma hastanın kabulü ile başlar, tedavi süresince ve hasta taburcu

olana kadar devam eder. Gözlemler sırasında, güven ilişkisinin kurulması temeldir. Hasta ile ilgili, sıcak ve açık bir ilişki

oluşturularak, hastanın sağlık sorunu ile ilgilenildiği hissettirilmedir. Bu ilişki de açıklık, güven ve empati vazgeçilmez kavramlardır

(3).

Psikiyatri profesyonelleri, hastanın bakım ve tedavisi için her uygulamanın amacını açıkladığı gibi, açık ve net olarak gözlemin

amacını da hasta ile paylaşmalıdır. Bu süreçte, mahremiyete saygının ve hasta yararına düşünmenin vazgeçilmez bir ilke olduğu

unutulmamalıdır. Gözlem yapan kişi, hastayı yargılamamalı objektif olmalı, olaya odaklanmalı, empatik olmalı ve dikkatli olmalıdır

(2,3,6).

Yapılan nitelikli gözlemler sonucunda hastaya kesin kısıtlama endikasyonu koyulması önem taşır. Kurumlar; bu uygulamaların kalite

göstergelerini belli periyotlarda değerlendirmektedir. Bu hem hasta güvenliği, hem de kurumda uygulanan hizmetin kaltisini olumlu

yönde etkilemektedir.

Bu nedenle; tedavi ekibinin, aşağıdaki konulara önem vermesi oldukça önemlidir.

• Hastaya bakım veren sağlık profesyonellerinin risk değerlendirmelerini multidisipliner olarak, hastanın yattığı tüm

süreçlerde değerlendirmesi

• Hasta ve psikiyatri profesyonelleri arasında güven verici bir ilişki kurulması

• Kurumun hastanın agresyonunun azaltılması amaçlı, aktivite programı sunulması ve hastanın bu programlarda yer alması

için desteklenmesini sağlayan teraötik ortamın oluşturulması

• Saldırganlığı olan hastada önce konuşarak sakinleştirme vb. yöntemlerin kullanılması

• Farmakolojik ajanların kullanılması

• Kısıtlama endikasyon kirterlerinin nitelikli yapılması

• Hastanın kısıtlamada olduğu süreçte; hasta mahremiyetine saygı, empati ve fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarının karşılanması

• Kısıtlama sonrası, kalite göstergesi olarak kısıtlama süreçlerinin analizinin yapılması ve ekiple paylaşılması

• Psikiyatri profesyonelleri ile ortaklaşa eğitimlerinin yapılması (2,3,4,6).

Sonuç : Sonuç olarak; kısıtlama hastaya uygun endikasyon koyulduğunda saldırgan hastalarda kullanılan bir tedavi yöntemidir.

Fakat; kısıtlama kararından önce hastalar için yapılabilecek tüm seçeneklerin gözden geçirilmesi, hastanın nitelikli gözlemlerinin

yapılması, yine de kısıtlama altına alındı ise, hasta güvenliği açısından kalite göstergelerinin analizlerinin yapılması önem taşır.