Diyetin fitokimyasal indeksi ve inflamatuar indeksi ile meme kanseri riski arasindaki ilişkinin belirlenmesi


Yücel S., Erkan A.

11. Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Kongresi, Antalya, Türkiye, 27 - 31 Mart 2019, ss.1

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1
  • Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Giriş ve Amaç: Ülkemizde meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. En yaygın görülen kanser türlerinin yaklaşık üçte birinin, uygun beslenme davranışları ile önlenebilir olduğu tahmin edilmektedir. Bu çalışmada amaç, diyetin fitokimyasal ve inflamatuar indeksinin meme kanseri riski ile arasındaki ilişkiyi tespit etmek ve meme kanserli bireylerin beslenme durumlarını saptamaktır.

Gereç ve Yöntem: İstanbul Acıbadem Atakent Hastanesi’ne başvuran, son 1 yıl içinde meme kanseri tanısı almış 80 kadın ve herhangi bir malignite öyküsü bulunmayan menopoza girmiş
50 kadın üzerinde yürütülmüştür. Bireylere genel özellikleri, yaşam tarzı ve
beslenme alışkanlıkları, besin tüketim sıklıkları hakkında bilgi verecek nitelikte bir
konuya ilişkin geliştirilmiş anket formu yüz yüze görüşme yöntemi ile uygulanmıştır. Fitokimyasal indeks (Fİ) grama dayalı (g.c.) ve kaloriye dayalı olmak (kkal.c.) üzere iki şekilde
hesaplanmıştır. Fİ ve diyet inflamatuar indeks (Dİİ), quartillere göre gruplandırılarak analiz edilmiştir. Analiz için TURCOSA (Turcosa Analytics Ltd Co,
Turkey,
www.turcosa.com.tr ) istatistik yazılımı kullanılmıştır.


Bulgular: Kontrol grubundaki bireylerin yaş ortalaması 59.1±9.36 yıl, vaka grubundaki
bireylerin ise 51.15±11.98 olarak saptanmıştır. Kontrol grubunda sağlıklı
yöntemlerle yemek yapma sıklığı vaka grubuna göre daha yüksektir (p=0.046).
(g.c.) Q1’de ≤42.6, Q2’de 42.6 - 49.7, Q3’de 49.7-57.9, Q4’de ise ≥57.9 arasında
değişmektedir. Fİ (kkal.c.) Q1’de ≤30.3, Q2’de 30.3-39.4, Q3’de 39.4-51.06, Q4 ise
≥51.06 arasında değişmektedir. Gruplar arasında Fİ (g.c.) ve Fİ (kkal.c) ortalamaları
açısından bir fark bulunamamıştır (p=0.654) ve (p=542). Fİ (g.c.) ve Fİ (kkal.c.)
arttıkça rafine karbonhidrattan gelen kalori miktarı quartiller arasında azalmıştır. Dİİ
Q1’de ≤ -1.779, Q2’de, -1.779 - -1.089, Q3’de -1.089 - -0.020, Q4’de -0.020 ise ≥
arasında değişmektedir ve Dİİ ortalamaları açısından gruplar arasında bir farklılık
bulunamamıştır (p=0.594). Fİ (g.c.) ve Fİ (kkal.c) ile Dİİ arasında negatif yönlü,
zayıf ve istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p=0.001 ve p=0.002).

Sonuç/Tartışma: Bu çalışmada diyetin Fİ’i arttıkça meme kanseri riski azaldığı veya Dİİ arttıkça meme kanseri riskinin arttığı hipotezi desteklenmemiştir. Ülkemizde meme kanseri riski ile
beslenme arasındaki ilişkiyi araştırmaya yönelik çalışmalara ve bu çalışmaları
destekleyecek beslenme durumunun saptanmasına yönelik geçerliliği ve güvenilirliği
yapılmış anket ve araçlara ihtiyaç vardır.

Purpose and aim: Breast cancer is the most common type of cancer in women. Approximately one third of the most common cancer types are estimated to be preventable through appropriate feeding behavior. The aim of this study is to determine the relationship between the phytochemical index (FI) and inflammatory index (DII) of the diet with the risk of breast cancer and to assess the nutritional status of breast cancer patients.

Materials and method: This study was carried out on 80 postmenopause women diagnosed with breast cancer and 50 postmenopause women without any history of malignancy applied to Acibadem Atakent Hospital in the last year. An improved questionnaire prepared on the topics of individuals general features, lifestyle and nutrition habits, food consumption frequencies  was developed by using face-to-face interview method. FI was calculated in two ways as based on grams (g.c.) and calorie-based (kcal.c.). FI and DII were analyzed by grouping according to quartiles. TURCOSA statistical software (Turcosa Analytics Ltd Co,
Turkey,
www.turcosa.com.tr ) was used for analysis.  
Results: The mean age was obtained 59.1±9.36 age for control group and 51.15±11.98 age for case group. The frequency of cooking with healthy methods in the control group is higher than the case group (p=0.046). FI (g.c.) was ranged ≤42.6 for Q1, 42.6 - 49.7 for Q2, 49.7-57.9 for Q3, ≥57.9 for Q4. FI (kkal.c.) was ranged ≤30.3 for Q1, 30.3-39.4 for Q2, 39.4-51.06 for Q3 and ≥51.06 for Q4. No difference was found between the groups in terms of FI (g.c.) and FI (kkal.c) means, (respectively p=0.654 and p=542). As Fİ (g.c.) and Fİ (kkal.c.) increase, the amount of calories from refined carbohydrates decreased between the quartilles. DII was ranged ≤ -1.779 for     Q1,-1.779 - -1.089 for Q2, -1.089 - -0.020 for Q3 and ≥-0.020 for Q4.
No significant difference was found between the groups for Dİİ means (p=0.594). A negative, weak and statistically significant relationship was found between FI (g.c.) and  FI(kkal.c) and  DII (respectively, p=0.001 and p=0.002).