Aytaç E. (Yürütücü), Kolgazı M., Yılmaz Ö., Erdamar Çetin A. S.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2020 - 2021
Özellikle kanser gelişim riskinin önüne geçmek için total proktokolektomi, ülseratif kolitli hastalar için önemli bir
endikasyondur. Total proktokolektomi sonrası İleal Poş-Anal Anastomoz (İPAA), kronik ülseratif kolitli hastalarda,
medikal tedaviye dirençli olması veya bu tedaviyi tolere edememesi durumunda uygulanan standart bir cerrahi işlemdir.
İşlemin ardından hastaların yaşam kalitesi bariz biçimde artmasına rağmen, oluşturulan ileal poşun (kesenin)
inflamasyonu (Poşit) bu işlemin en sık görülen ve en önemli geç post-operatif idiyopatik komplikasyonlarından biridir. Bu
operasyonu geçiren hastalarda en az bir kez Poşit geçirme oranı yaklaşık %50’dir. Poşit gelişimi; dokunun
inflamasyonu, lokal mikrobiyota değişimi, bağırsak bariyer bütünlüğünün bozulması gibi farklı faktörleri içeren oldukça
kompleks bir süreçtir. Poşit gelişiminin patogenezi tam olarak ortaya konulamamış olmakla birlikte, kese içerisindeki
dokunun akut ve/veya kronik inflamasyonu sonucunda dokudaki bütünlük ve mikroflora değişiminin etkileri patogenez
süreçlerinde yer aldığı düşünülmektedir. Melatoninin tüm organlarda güçlü bir antioksidan ve anti-inflamatuvar bir ajan
olarak etki gösterdiği bildirilmektedir. Melatoninin; İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS), Gastro-özofageal Reflü Hastalığı
(GÖRH), Crohn Hastalığı ve Ülseratif Kolit gibi gastrointestinal sistem (GİS) rahatsızlıklarında tedavi edici olduğu
bildirilmiş; melatoninin özellikle inflamasyonda rol alan sitokininler ve bağırsakta adhezyon sorumlu bağlantılar üzerinde
etkili olduğu gösterilmiştir. Poşit hastalığının olası sebepleri göz önünde bulundurulduğunda, melatonin ve ortaya
çıkardığı etkiler, poşit tedavisi için melatonini potansiyel güçlü bir aday yapmaktadır. Dekstran sodyum sülfat (DSS),
potansiyel bir kolitojendir. Deneysel olarak dekstran sodyum sülfat (DSS)’ın indüklediği kolit modelinin insandaki
Ülseratif Kolit rahatsızlığını immun cevap ve patolojisi açısından taklit eden en iyi model olduğu bildirilmiştir. Ancak DSS
aracılığıyla indüklenen poşit modeli literatürde fazlaca araştırılmamıştır. Özellikle İPAA sonrası DSS ile indüklenen poşit
sıçan modelinde gerçekleşecek bu proje, bu yönüyle ülkemizdeki öncü çalışmalardan biri olacaktır. Bu bilgiler ışığında,
çalışmada İPAA etkisiyle gelişen ve sonrasında DSS kullanımıyla klinik tablosu taklite edilen Poşit modelinde; bağırsak
mikroflorasındaki değişim, intestinal bariyer fonksiyonu ve bağışık yanıt ile melatoninin bu kriterler üzerinden iyileştirici
etkilerinin araştırılması amaçlanmaktadır. Melatoninin yararlı ve antiinflammatuvar etkileri bilinmesine rağmen poşit
modelinde daha önce hiç çalışılmamıştır. Bu açıdan proje ana hipotezi özgündür ve benzer bir çalışma literatürde
bulunmamaktadır. Ayrıca Melatoninin poşit modelinde bağırsak mikroflorasındaki değişim, intestinal bariyer fonksiyonu
ve immün yanıt bakımından farklı parametrelerle etkilerinin araştırılması poşit patogenezinin aydınlatılması için de
önemli katkı sunacaktır. Bu anlamda çok yönlü yaklaşım da yine projenin diğer bir özgün yanını oluşturmaktadır.