Baykal A. T., Serteser M. (Yürütücü)
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2024 - 2026
Tip 2 diyabet (T2D), dünyada sıklıkla görülen hastalıkların başında yer almakta ve birçok önemli hastalıkla ilişkilendirilmektedir. Hastalığın tanısında oral glukoz tolerans testi (OGTT) ve hemoglobin A1c gibi önemli metodlar geliştirilmiştir. OGTT’de belli bir zamana ihtiyaç duyulması, bireye fazladan glukoz yüklenmesi gibi olumsuzluklar araştırmacıları T2D’nin ön tanısında daha güvenilir ve etkili yöntemlerin bulunmasına yöneltmiştir.
T2D hastalarında, beslenme sonrasında glukozun taşınmasında glikolitik değişikliklerin yanında, farklı sistemik alanlarda anormallikler olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle literatürde metabolik olaylar sonucu üretilen lipoprotein altsınıflarının ve metabolitlerin biyobelirteç olarak kullanımı HPLC-MS, GC gibi yöntemler kullanılarak gösterilmiştir. Ancak bu alanda yapılan çalışma sayısı oldukça azdır. NMR spektroskopisi, tahribatsız ve kolay numune hazırlama, örnekleri yüksek tekrarlanabilirlikle analiz etme, kantitatif olma gibi yararlılıklar sağlamaktadır. Belirtilen avantajları sayesinde, projede NMR-temelli metabolomik ve lipidomik analizlerle, T2D’nin belirlenmesinde kapsamlı bir araştırma olanağı sağlanacaktır. Ayrıca elde edilen data seti kullanılarak OGTT’ye alternatif olarak daha hızlı, bireyi koruyucu ve etkili yöntem oluşturulması amaçlanmaktadır.
Sağlıklı bireylerde insülin, kan dolaşımındaki glukoz taşınmasını sağlamasının yanında, karaciğerden salgılanan VLDL ve ona bağlı taşınan APO-B’nin üretiminde engelleyici etkiye sahiptir. Ancak T2D hastalığında bu inhibe edici etki sona ermektedir. Bu anlamda, T2D’nin ön tanısında VLDL ve APO-B düzeylerinin de bir biyobelirteç olarak kullanılabileceği öngörülmektedir. Planlanan projede, T2D hastalığında farklı metabolik yolaklarla üretilen moleküllerin yanında APO-B molekülünün de etki mekanizmasının aydınlatılması amaçlanmıştır.
Özetle, planlanan projede T2D hastalığının ön tanısında, literatürde oldukça az rastlanan NMR temelli eş zamanlı metabolomik ve lipidomik analizler gerçekleştirilerek, hastalığın metabolizmasına ve vücuda etkisine ilişkin değerli veriler elde edileceği ve bu sonuçlarla literatüre önemli katkı sağlanacağı beklenmektedir.