Baykal A. T. (Yürütücü)
TÜBİTAK Projesi, 2018 - 2021
Alzheimer hastalığı
(AH), belirgin bir hafıza eksikliği ile unutkanlığa neden olan, çeşitli
moleküler patolojilerle karakterize ve yaşlı nüfusunda en sık görülen
ilerleyici bir hastalıktır. Ülkemizde de birçok yaşlı bireyin bu hastalıktan
etkilenmesi sebebiyle, hastalık çok yönlü olarak araştırılmaya devam
edilmektedir. Hastalık tanısının yıllar öncesinde mevcut olan patoloji, klinik
semptomlarla oldukça ilişkilidir. Bu ilişki, genomik, proteomik ve metabolomik
temelli pek çok farklı tipte çalışmalarla açıklanmaya çalışılmıştır. Hastalığın
ileri aşamalarında beyin dokusu proteomundaki değişiklikler çeşitli proteomik
çalışmalarla gösterilmiştir. Proteinler hücrede direkt olarak aktif görevi olan
makromoleküler yapılar olduğundan, AH üzerine yapılan proteomik temelli
çalışmalar, hastalık patolojisini anlamaya yönelik büyük miktarda veri sunmaktadır.
AH’ nin ileri dönemlerini ele alarak yapılan çalışmalar birçok bilinmezi
aydınlatsa da hastalık patolojisinin hangi noktada başladığını ve bu başlangıç
noktasında moleküler seviyede nasıl bir değişim olduğunu henüz aydınlatamamışlardır.
Sunduğumuz proje, yenidoğan AH fare modeli
beynindeki değişimleri ayrıntılı incelemeyi ve AH patolojisinin erken evredeki
moleküler izlerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu proje için kullanmayı
planladığımız 5 mutasyonlu AH transgenik fare modeli (5XFAD), yaşa bağlı motor
fenotip ve hafıza kayıpları göstermesinin yanı sıra intranöral Aß birikimi ve
yaşa bağlı aksonal dejenerasyon gösterdiği için AH çalışmalarında kullanışlı
bir in-vivo modeldir. Önceki çalışmalarımızda hastalığın erken dönemini
araştırmak ve beyindeki değişimleri incelemek amacıyla yenidoğan (1-2 günlük),
3 ve 6 aylık 5XFAD fare modelini kullanarak beyin dokusunda proteomik analiz gerçekleştirdik.
Çalışmalarımız sonucu özellikle yenidoğan proteomunun, literatürdeki postmortem
AH insan proteomik çalışmalarıyla ve transgenik fare modellerinin semptomatik
dönem proteomik çalışmalarıyla benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir.
Hastalığın bu erken dönemlerinde dahi ciddi değişimlerin görülmesi ve 3, 6
aylık dönemlerde değişimin azalmış olması, AH’ nın doğum kadar erken bir
dönemde var olup, bazı mekanizmalarla susturulmuş gizli bir periyoda girerek,
beynin hasara daha açık olduğu yaşlılıkta tekrar ortaya çıkıyor olabileceğini fikrini
doğurmuştur. Bu durumda AH’ de infant dönem, yaşlılık döneminin bir modeli olduğu
hipotezi ortaya çıkmıştır. Önceki çalışmamızda, yeni doğan 5XFAD farelerde
yapılan çalışma, karşılaştırılacak deney grubunun büyüklüğü ve yeni doğan
beyinlerini detaylı bir şekilde araştırmak için henüz ortada güçlü bir
hipotezimiz olmaması sebebiyle, proteomik temelli bir ekspresyon çalışması
olarak sonuçlandırılmıştır. Yeni bulgularımızdan yola çıkarak bu konuda daha kapsamlı
bilgi üretmek amacıyla, yenidoğan 5XFAD beyin dokularından kriyotom yardımı ile
kesit alınacak ve MALDI görüntüleme Kütle Spektrometresi (MALDI-IMS) ile
proteomik analiz gerçekleştirilecektir. MALDI görüntüleme analizleri, bize
yenidoğan 5XFAD AH modelindeki beyin fizyolojisinin nasıl değiştiği konusunda ekspresyon
çalışmalarıyla elde edilemeyen, ayrıntılı bölgesel bilgi verecektir.
Çalışmanın bir diğer basamağında, nörodejenerasyonda
‘Seyirci Etkisi’ (Bystander Effect) olarak isimlendiren faktörün erken
nörodejenerasyon kavramındaki rolünün araştırılması planlanmaktadır. Seyirci
etkisi, nörodejenerasyondan etkilenen ve/veya nörodejenerasyonun başlangıcında
olan hücrelerin diğer sağlıklı hücreleri etkilediğine dair, üzerinde çeşitli
çalışmalar yapılan bir hipotezdir. Hipotezin AH patolojisinin ilerleyişini
açıklayacağı ve dolaylı olarak da klinik çalışmalara yeni bakış getireceği öne
sürülmüştür. Bu araştırma için, yenidoğan fare beyni korteks, hipokampüs ve
serebellum olarak bölgelerine ayrılıp, bunlardan primer hücre kültürü yapılacaktır.
Yenidoğan farelerde kültür çalışmaları 5XFAD, non-transgenik ve 5XFAD – non-transgenik
ko-kültür olarak üç grup halinde çalışılacaktır. Buradaki amaç, doğuştan
hasarlı olduğunu düşündüğümüz 5XFAD beyin hücrelerinin, non-transgenik beyin
hücreleri üzerindeki nörodejeneratif etkisinin araştırılmasıdır.
Tüm çalışma sonucunda elde
edilen verilerin, erken evrede AH patolojisinin oluşum mekanizmalarını ortaya
çıkaracağı düşünülmektedir. MALDI-IMS çalışmaları, gözlemlenen değişimlerin
beynin hangi bölgesine ait olduğunu aydınlatacaktır. Son olarak ko-kültür
çalışmaları ise AH’ da hastalıklı hücrelerin, sağlıklı hücrelere etki
mekanizmasını gösterecektir. Tüm bu veriler beraber değerlendirilerek AH
patolojisinin daha iyi anlaşılmasına olanak sağlayacaktır.