Vinkülin İzoformlarının Kas Hücrelerindeki İşlevsel Farklılıklarının Belirlenmesi


Durer Z. A. (Yürütücü), Öz Arslan D., Sayers Z., Kan B.

TÜBİTAK Projesi, 2018 - 2022

  • Proje Türü: TÜBİTAK Projesi
  • Başlama Tarihi: Kasım 2018
  • Bitiş Tarihi: Ağustos 2022

Proje Özeti

Hücreler arası ve hücre-ekstrasellüler matriks bağlantı noktalarını oluşturan yapısal proteinlerde görülen genetik mutasyonlar hücre işlevlerinde anomalilere ve/veya kardiyomiyopati benzeri organ yetmezliklerine sebep olur. Kardiyomiyopati ile ilişkili genlerden biri, hücre matrisi ve hücre-hücre kavşaklarında yaygın olarak bulunan bir adezyon proteini olan vinkülin'dir. Vinkülin’in kas hücrelerinde alternatif kırpılması sonucu oluşan uzun izoformu metavinkülin kostamer, interkalar disk ve yoğun plaklar gibi hücre adezyon noktalarında vinkülin ile birlikte görülür. Metavinkülin, C terminali aktin bağlama kuyruğunda (metavinkülin kuyruğu: MVt) 68 amino asitlik bir ek dizi taşır. MVt ekindeki mutasyonlar koroner arter hastalığı ve ailesel geçişli kardiyomiyopatiler ile ilişkilidir. Kalp hastalıklarıyla ilişkili olmasına rağmen,  metavinkülin’in kas hücrelerinde vinkülin’den farklı olarak hangi işlevi üstlendiği halen bilinmemektedir. 

 

In vitro deneyler vinkülin’in aksine metavinkülin'in aktin mikrofilamentlerini demetlemediğini ortaya koymuştur. Bizim en son çalışmamızda da bu bulgular doğrulanmış (Durer ve ark.2015) ve MVt'nin, Vt ile üretilen aktin filament demetlerinin yoğunluğunu ve kalınlığını azalttığını gösterilmiştir. Buna ek olarak, MVt'nin bağlanmasının mikrofilamentlerin mekanik özelliklerini değiştirdiği ve bağlandığı mikrofilamentleri en az iki kat daha esnek hale getirdiği gösterilmiştir. Çalışmamızın hemen akabinde, Alushin ve ark. (2015) MVt’nin aktin filamentlerinin Vt tarafından demetlenmesini azaltttığını bildirmiştir. Yaban tip MVt hakkındaki mevcut bilgiler, metavinkülin'in vinkülin'in aktin demetlemesini düzenleyen bir faktör olduğunu düşündürmektedir.  Metavinkülin’in, kas yükünün arttığı durumlarda aktin mikrofilamentlerinin ve demetlerinin bağlantı noktalarında yeniden modellenmesine olanak veren bir protein olduğunu öngörmekteyiz.

 

Yukarıda sayılan nedenlerden ötürü, projedeki ilk hedefimiz, MVt'nin kardiyomiyopati mutantlarının aktin filament mekaniği üzerindeki etkilerini test ederek mevcut modelimiz için daha fazla kanıt sağlamaktır. Bu amaçla, mutant MVt’leri rekombinant olarak üretip, biyofiziksel karakterizasyonlarını yapacağız ve ardından mutant proteinlerin aktin filament mekaniğine etkilerini araştıracağız. Bu kısmı biyokimyasal, biyofiziksel ve floresan mikroskopi tekniklerini bir arada kullanarak gerçekleştireceğiz.

 

Öte yandan, in vitro deneylerimize ek olarak, mevcut kardiyomiyosit hücre hatlarında MVt'nin ve tam uzunlukta MV'nin fonksiyonel önemini araştırmayı amaçlıyoruz. Yaban tip ve mutant metavinkülinleri düşük ve aşırı miktarlarda ifadeleyip, proteinlerin kas hücrelerindeki işlevlerini, sebep oldukları morfolojik değişimleri, ve tüm bunların neden sağlıklı kalp için kritik olduğunu anlamayı planlıyoruz. Bunun için biyokimyasal, biyofiziksel, moleküler ve hücre biyolojisi yöntemleri kullanacağız.

 

Özetle, burada önerilen çalışma, metavinkülin'in hücresel işlevini netleştirmeye ve MVt'nin kardiyomiyopati mutantlarının mikrofilament mimarisinde neden olduğu patoloji ve / veya kusurları anlamaya yardımcı olacaktır. Elde ettiğimiz bulgular gelecekte kas hücrelerinin mekanik kontaklarını patolojik durumlarda seçici olarak modüle etmek için MVt'ye özgü peptide yönelik küçük moleküllü ilaçların tasarımına izin verebilir.